Şizofreni hastalığı tanısı, biz psikiyatristler
Aslında, şizofreni de, diyabet gibi, hipertansiyon gibi, romatoid artrit gibi, bir tıp bilim dalı tanısıdır ve bu tanının konabilmesi için bilimsel birtakım tanı ölçütleri tanımlanmıştır ve bu hastalığın da tedavisi vardır. Tedavisi iyi yapılan ve düzgün bir biçimde sürdürülen hastalarımız, uygulanan tedavilerden çok büyük ölçüde yarar görebilmekte ve toplumsal işlevsellikleri
Şizofreni hastalığı, bir psikoz döneminin ortaya çıkmasının yanı sıra toplumsal işlevsellikte düşme olması ile belirli, ruhsal bir hastalıktır.
Psikoz dönemi, bir dönem için, gerçekliğe aykırı yerleşik düşüncelerin (en çok alınganlık, kuşkuculuk, izleniyor olma, başkalarından kötülük görecek olma sanrıları olmak üzere sanrılar) olmasıyla belirli gerçeği değerlendirme bozukluğu, diğer bir deyişle ileri derecede uslamlama (akıl yürütme, muhakeme) bozukluğunun olması; olmayan sesleri duyma, olmayan görüntüleri görme (varsanılar) ya da konuşma sırasında çağrışımlarda bozukluk (sabuklama) olması gibi belirtilerle kendini gösterir. Daha sonraları, bir eyleme kalkışamazlık ya da olaylara duygusal katılım göstermeme gibi belirtiler giderek ağırlık kazanabilir.
Toplumsal işlevsellikte bozulma da, kendine bakımda azalma, okul ya da iş yaşamında üretkenlikte büyük ölçüde düşme ya da kişilerarası ilişkilerde bozulmalar olması ve kendi içine kapanma ile kendini gösterir.
En az bir ay süren açık psikoz belirtilerinin yanı sıra işlevsellikte düşmenin en az altı ay sürmesi durumunda bu tanı konur. Hastalığın ağırlığı, belirtilerin türü ve psikoz alevlenmelerini
Tanı koyabilmek için, söz konusu belirtilerin (psikoz belirtilerinin)
Erkeklerde, daha çok 20’li yaşların hemen öncesinde ya da 20’li yaşların başlarında; kadınlarda ise, daha çok 20’li yaşların sonlarında ya da 30’lu yaşların başlarında ilk kez başlayan bu hastalık, bütün toplumlarda, yaklaşık yüz kişiden birinde, kadın ve erkeklerde yaklaşık eşit oranlarda görülür.
Bu hastalığın zeka ve kişilik özellikleri ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Üstün zekalı hastalar olabileceği gibi, bu hastalar, çok değişik kişilik özellikleri de sergileyebilirl
Tedavi sürecinde, hastaların psikozdan çıkmalarına çalışılır ve psikoz alevlenmeleri yatıştırılır ve yeni bir alevlenmenin olmaması için ayrıca koruyucu tedavi uygulanır.
Kesin tanının konması, psikoz alevlenmesinin yatıştırılması ve sonrası için koruma tedavisinin düzenlenmesi amacıyla, kişinin bir psikiyatri hastanesinde 3-6 hafta gibi bir süre kalması çok uygun olur.
Hastalığın olabildiğince erken bir evrede tanınıp, uygun ve yeterli tedavinin uygulanması koşuluyla, böyle bir hastalığı olanlar, işlevsellikleri